Turizmci Tolga Cömertoğlu, sosyal medya hesabından Devlet Hava Meydanları İşletmesi çalışanlarının beklenen artış ve koşulları sağlayamamaları nedeniyle hava trafiğini yüzde elli oranında yavaşlattıklarını söyledi.
Cömertoğlu, açıklamasının ardından şu ifadelerle uyarıda bulundu: “Çalışma ve ekmek hakkı peşinde oldukları için onları asla suçlamam. Eğer haklılarsa hakkını vermek lazım. Ama siz Türkiye'nin en büyük turizmini sağlayan Antalya'nın nasıl turizm yaptığını bir kenara bıraktınız.” Ülkedeki milyonlarca insanın gelir kaynağı olan döviz geliri oranı etkilendi; Bir havalimanında saatte yalnızca 38 kalkış ve inişin olması yalnızca yakıtı artırmakla kalmıyor. uçağın maliyeti ve karbon ayak izi ama aynı zamanda Allah korusun, ülkemizin itibarına ciddi zarar verecek bir kazaya da sebep olabilir!!! “STK'ları görüyorum ve davet ediyorum… Bazı konularda ilk söz sahibi olmak bana düşüyorsa yine de üzerime düşeni yapıp herkesi bilgilendiririm.”
Cömertoğlu, iddia ve uyarılarını, yaptıkları işin karşılığını alamadıkları için “inisiyatif almamak” olarak nitelendirdikleri eylemleriyle ilgili kamuoyuyla paylaştıkları HTK-SEN'in sosyal medya hesabına dayandırdı.
HTK-SEN'DEN AÇIKLAMA
HTK-SEN'in 18 Aralık'ta yaptığı açıklama şöyle:
7-17 Haziran 2024 tarihleri arasında hava trafik kontrolörlerimizin özlük hakları ve ülkemizin çıkarları ve menfaatleri doğrultusunda yürüttüğümüz çalışma faaliyetimiz hiçbir girişimde bulunulmadan başarıyla yürütülmüştür. Hava trafik kontrolörlerimizin kendi inisiyatifleriyle üstlendikleri ek sorumluluklar sayesinde, özellikle hava trafiğinin yoğun olduğu dönemlerde olası gecikmeler minimum düzeyde yaşanmış ve operasyonel aksamaların önüne geçilmiştir.
EUROCONTROL verilerine göre herhangi bir işlem yapılmayan günlerde zamanında kalkış ve varış oranlarında yüzde 50'ye varan düşüş, bu katkının ne kadar kritik olduğunun somut bir göstergesi. Havacılık sektörünün başat unsuru olan hava trafik kontrolörlerimizin çabaları yıllardır sektörde kırılan rekorlarla teyit edilse de, emeklerinin karşılığını alma konusunda göz ardı edilmiş ve onların çabaları göz ardı edilmiştir. Verilen sözlere rağmen haklı talepler yerine getirilmedi. İnisiyatifsiz çalışma olarak adlandırılan faaliyet esas itibariyle iş tanımının gerektirdiği kapsam dahilinde çalışmaktan ibarettir. Çünkü alınan inisiyatiflerle iş tanımının çok ötesinde bir performans ve özveriyle sunulan hizmet takdir edilmemekte ve emek ödüllendirilmemektedir. Avrupa ortalamasının üzerinde bir verimlilikle çalışan bu meslek grubunun, kolaylıkla çözümlenebilecek ve ülke ekonomisine fayda sağlayacak talepleri, “iş yerinde barış”, “herkes bir işçidir” gibi popülist ve akıl dışı yaklaşımların kurbanıdır. Aynı zincirin halkası” olarak tanımlanan ve ana operasyonel unsur olan seyrüsefer hizmetlerinin ve kamu kurumlarında eşdeğeri olmayan bir başka hava trafik kontrolörünün sistematik olarak mağdur edilmesidir. Bu bürokratik tutum, ülkemizin çıkar ve menfaatleriyle örtüşmemekte, yerel ve ulusal duruşa taban tabana zıttır.
Bu bağlamda, haklı taleplerimiz konusunda farkındalık yaratmak ve ülkemizin çıkarları ve çıkarları doğrultusunda aksiyon alınmasını sağlamak amacıyla sendika yönetim kurulumuz, sendika yönetim kurulumuz arasında inisiyatif almaksızın çalışma faaliyeti (IAÇ) yürütülmesine karar vermiştir. 20 ve 30 Haziran 2024 tarihlerinde bu faaliyetimiz meşru taleplerimiz gerçekleşinceye kadar kararlılıkla devam edecektir. Seçimlerden önce çözülmesi beklenen, seçimlerden sonra ise kesin olarak çözüleceği vaad edilen personel haklarına ilişkin sorunların çözümünde henüz somut bir sonuç elde edilemediğini bu vesileyle bir kez daha hatırlatmak isteriz. Bugün karşılaşılan sorunların nedeni geçen yıl yapılan IAC sürecinin ardından gelen sorundur. Bu bağlamda sektördeki tüm paydaşlarımızı, meşru taleplerimizin karşılanması için gerekli tedbirleri ivedilikle almaya davet ediyoruz. Üyelerimize ve kamuoyuna saygıyla duyurulur.