Zaporijya Nükleer Santrali çevresindekiler ‘en kötü senaryoya hazırlık yapıyor’

Kaynak, Getty Images
James Waterhouse, BBC News, Zaporijya
Ukrayna’da bir hükümet yetkilisinin sizi kısa süre içinde başlamış olacak bir geziye çağrı etmesi, pek alışıldık bir durum değil.
Bu çağrı esnasında oldukça azca detay verilmesi ise daha sık görülüyor.
Bunun başlıca sebebi güvenlik. Bir bakanın gezisini kamuoyuna duyurmak oldukça zekice değil, bilhassa de başka bir ülkenin işgali altındaysanız.
Daveti kabul etmeye karar verdik ve kısa sürede kendimizi Kiev civarlarındaki bir hava üssünde bulduk ve diğrer gazetecilerle beraber bir helikoptere bindirildik.
Bu aşamada gideceğimiz yerin Zaporijya kenti bulunduğunu biliyorduk. Mevzu da birazcık daha güneydeki bölgenin nükleer santralinde büyüyen tehlikeydi.
Yola çıktıktan 30 saniye sonrasında, niçin kalkıştan ilkin bizlere mide bulantısı hapları önerdiklerini anladım.
Pilot radarlara yakalanmamak için helikopteri yerden 10 metre yükseklikte gidiyor, arada elektrik tellerinin üstünden geçip, gene alçalıyordu.
Göz alabildiğince uzanan ayçiçeği tarlaları var. Bazıları tamamen açmış, bazıları solmuş. Hasat zamanı hızla yaklaşıyor.
Hemen sonra sık ormanlar. Helikopterin altına dokunacak benzer biçimde olan binlerce ve binlerce ağaç.
Ukrayna’nın geniş ve varlıklı manzarasını görüyorsunuz.
Zaporijya’ya indikten sonrasında iki şey göze çarpıyor. Kiev’e kıyasla daha endüstriyel ve nemli bir yer.
Sarı koruyucu giysili, acil durum görevlilerinin bulunmuş olduğu bir süpermarketin otoparkına gittik. Bir radyoaktif kirlilik durumunda temizlik tatbikatı yapıyorlardı.

Kaynak, Getty Images
Ukrayna’daki son nükleer kriz 1986’daki Çernobil faciasıydı. Sovyet süreci reaktörü havaya uçmuştu.
Tatbikat, bölgenin en fena senaryoda ne kadar hazır bulunduğunu görmek isteyen üst düzey yetkililerce seyredildi.
Ukrayna Enerji Bakanı Herman Haluşenko, “Doğal ki kaygılıyız. Ruslar bölgeyi 5 Ağustos’ta bombalamaya başladığından bu yana durum oldukça değişti” diyor.
Ukrayna, santraldeki durumun “eleştiri düzeye yaklaştığını” söylüyor.
Rus güçleri Avrupa’nın en büyüğü olan santrali Mart ayının başından bu yana elinde tutuyor.
Tehlikeler yüzünden santralin kontrolünü devretmeleri çağrıları yapılmış oldu. Bazı santral çalışanları da BBC’ye “tabanca diretmesiyle tutulduklarını” söylemiş oldu.
İki haftadır santral ve çevresi yoğun ateş altında. Taraflar birbirlerini suçluyor.
Birleşmiş Milletler denetçilerinin Zaporijya nükleer santraline girmesi çağrısı icra eden son internasyonal müessese NATO oldu. Teşkilat, santralin ele geçirilmesinin Ukrayna ve komşu ülkelere ciddi bir tehdit bulunduğunu iddia etti.
Yetkililer, Moskova elektriği sekiz yıl ilkin ilhak etmiş olduğu Kırım’a izleyeceği yolu göstermeye çalışırken, santralin şebekeden kopabileceğini söylüyor.
Ukrayna İçişleri Bakanı Denis Monastirski, “Rus işgal güçleri oradayken, nükleer santralin güvenliğini sağlamak olanaksız. Bu her insanın anlaması ihtiyaç duyulan başlıca kaygı” diyor.

Kaynak, Getty Images
Otopark hem de, Rus denetimindeki bölgelerden kaçmayı başaran Ukraynalılar’ın ilk geldiği yer.
İnsanlar ve bavullarla dolu otomobil sıraları var.
Gölgede otururken, nükleer santralin bulunmuş olduğu Enerhodar kentinden yeni firar etmiş Olena ile tanıştık.
Minik çocuğunu kucağında hoplatırken “Korkulu, oldukça korkulu, devamlı bombardıman var” diyor ve ekliyor:
“Fazlaca patlama oldu ve orada kalmak oldukça tehlikeli hale geldi. Evimi terk etmek istemedim fakat başka seçeneğim yoktu.”
Bu otopark, Ukrayna’nın neyi denetim edebildiğini temsil ediyor.
Rusları, Avrupa’nın en büyük nükleer santralinden çıkartamayan Ukrayna, bunun yerine en fena senaryoya hazırlanıyor.

Yoruma kapalı.