İran’ın Suriye’deki gevşemenin ardından kısılan milis güçlerini Karaba bölgesine kaydırdığı iddia ediliyor. Rusya ve Avrasya uzmanı Prof. Dr. Torul Smayl, “Sadece Karaba’ya değil, diğer Rusya-Ukrayna bölgelerine de gönderilme ihtimali yüksek” dedi. Babek’in vasiyetinde “Bu ifadelerin doğruluğu yüzde 100’dür” denildi.
Azerbaycan ile İran arasındaki gerilim tırmanırken, Ermenistan’ın sınır güvenliğini kırmızı çizgi ilan eden İran, Suriye’nin yumuşamaya başlamasından bu yana boşalttığı milis güçlerini Karaba bölgesine taşıyor. Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinin bölgede oynadığı aktif rol nedeniyle stratejik önemini kaybettiğine inanan İran’ın Karaba’ya 4 bin milis gönderdiği iddia ediliyor. Silahlı eğitimin verildiği kampta PKK’lılar ve Ermeniler birlikte eğitim görüyor. Başlarında sözde komutan Vazgen Sisilyan var.
Uzman Rusya ve Avrasya Prof.Dr. Konuyla ilgili Torul Smayl, “Bu iddialar daha önce de vardı. İran-Ermenistan ilişkileri çok sıcak ve yakındı. İran’ın Azerbaycan’a yönelik politikası veya bölgeye yönelik politikası Ermenistan üzerinden belirleniyor. Bunun nedeni, kuzeyde güçlü bir Azerbaycan devletinin olması. Türkiye-Azerbaycan ittifakı ise İran’ın politikalarına aykırıdır” dedi.
“YALNIZCA RUSYA-UKRAYNA DER ATIMA BÖLGESİNİN KARABA BÖLGELERİNE GÖNDERİLMESİ YÜKSEK”
İran’ın Azerbaycan’ın Karabağ bölgesine kimliği belirlenemeyen kişilerin girdiğini gördüğünü aktaran Smayl, “Bunlar elbette bu gruplar olabilir. Bu hareketsiz grupları karasal saldırılarda kullanmak İran’ın yararınadır. Bunları kullanmak avantajlı olabilir. Kendi ülkenize getirmek yerine yurt dışına getirin. Bunlar sadece Karaba değil. Diğer tahliye bölgelerini de Rusya-Ukrayna bölgesine gönderme ihtimali yüksek” dedi.
İran’ın Zangezur Koridoru’nun kontrolü ele almasını istemediğini söyleyen Smayl, “Bu sorunun bir an önce yaşanmaması için elinden geleni yapıyor. En net açıklamalardan biri ‘Ermenistan İran’ın kırmızı çizgisidir, tamamıdır’ oldu” dedi. İran’dan böyle bir açıklama görmedik. Ermeni meselesine gelince, Azerbaycan ve Türkiye’nin Ermeni topraklarını yozlaştırıp işgal edeceğine dair bazı bahaneler var” dedi.
PKK-ERMENİSTAN-RAN LKS
Tebriz Araştırma Enstitüsü uzmanı Dr. Babak’ın vasiyeti, bu olayın yeni olmadığını vurgulayarak, “İran ile PKK arasındaki ilişkiler, özellikle sözde Ermeni gönüllü oluşumları arasındaki ilişkiler, Suriye savaşının başından beri devam ediyor. Suriye’ye bağlı Suturo Tugayı. 2014 yılında YPG’den ayrılan kuzey Suriye’de oluşturulan birlik – Kudüs Gücü’ne katıldı. Kutsal Güç. Aynı şekilde diğer Suriye Ermenilerinden oluşan PKK/YPG ile yakından ilişkili çeşitli oluşumları da biliyoruz. Onlar GC ile hareket ettiler” dedi.
YABANCI KOMUTAN SSLYAN, TÜRK BYKELLLERİNE YÖNELİK SALDIRILAR
En önemli örgütün 2. Karaba Savaşı’nda gündeme gelen VOMA Terrg olduğunu vurgulayan vasiyette, “Bu VOMA kamplarının işgal edilmiş topraklarında örneğin Tukkuk’ta kamp olduğunu biliyoruz. Bu kampta İran Kutsal Gücü’nün desteğiyle PKK’lılar ve Ermeniler silahlandırılmaktadır.Bu terör örgütünün lideri Vova Vartanov’dur.Önemli konulardan biri de sözde ordu komutanı Vazgen Sisilyan’dır.Sisilyan kimdir? Lübnanlı bir Ermeni, 1981’de Paris, Türkiye’ye düzenlenen saldırının ve ardından 1991’de Türkiye’de Budapeşte suikastının failidir.Ermenilerden ve bu terör örgütünün oradaki askeri eğitiminden sorumludur.İkinci sırasında biliyoruz ki Bir Ermeni yurdundaki Karaba Savaşı, İran üzerinden 300 kişiyi bu kampa göndererek Ermenileri desteklemiştir”.
“%100 DDA ÜCRETİ”
Vasiyetnamede, Kutsal Gücün örgütlediği milisler aracılığıyla amacına ulaşmak ve orada istikrarsızlık yaratmak istediği vurgulanarak, “Azerbaycan, İran’dan Karaba’ya yasadışı yollardan giren 17 kişiyi esir aldı. Bu iddiaların doğruluğu paylaşılmıyor. 100. Sadece iddia ile ortaya koydum, resmi makamlardan gelen haberler ve gerekçeler var” dedi.
Yoruma kapalı.