Almanya hedefini ilan etti: Avrupa’nın askeri gücü olmak

Değer Akal – Berlin

Almanya Müdafa Bakanı Christine Lambrecht, Almanya’nın Avrupa’nın önder askeri gücü olma hedefini deklare etti. 

Lambrecht, Alman Dış İlişkiler Konseyi’nde yapmış olduğu konuşmada, hazırlıkları devam eden Almanya’nın ilk Ulusal Güvenlik Stratejisinin ana hatlarını anlatırken, dikkat çekici mesajlar verdi. 

Nazi sürecinin yol açmış olduğu şüphelerin aşılması icap ettiğini korumak için çaba sarfeden Lambrecht, bugün Almanya’nın kuvvetli bir demokrasi bulunduğunu, Alman Silahlı Kuvvetleri Bundeswehr’in de güvenliği elde eden merkezi bir erkek oyuncu olarak görülmesi icap ettiğini söylemiş oldu. 

Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısını mühim bir dönüm noktası  (Zeitwende) olarak nitelendiren Lambrecht, Almanya’nın güvenlik mevzularını tekrardan değerlendirmek durumunda bulunduğunu, Alman ordusunun ülkeyi ve müttefikleri savunabilecek şekilde güçlendirileceğini, bu sürecin bununla beraber siyasal kültürde, orduya ve askeri mevzulara bakışta bir değişiklik gerektirdiğini altını çizdi.   

Lambrecht’in Almanya’nın güvenlik politikalarına ilişkin yeni yol haritası hakkında konuşmasında verdiği mühim mesajlar şu şekilde: 

Toplumsal Demokrat Partili Lambrecht, gelecek nesillerin özgür bir ortamda, sulh ve güvenlik içinde yaşayabilmeleri için Almanya’nın acil bir rota değişikliğine gitmesi, Alman ordusunun da bu süreçte daha kuvvetli ve daha etken hale getirilmesi icap ettiğini söylemiş oldu. 

Lambrecht, “Her şeyden önemlisi bizim, Almanya’nın, değişmesi gerektiğidir… Şunu açıkça söylememe izin verin: Bu değişimi sağlamazsak gelecekte güvende yaşamamız mümkün olmayacak” ifadelerini kullandı.  

Alman Silahları Kuvvetleri’nin önemi ve ağırlığının artacağını kaydeden Lambrecht, Bundeswehr’in ülkenin varlığını korumuş olan, “merkezi bir güvenlik otoritesi” olarak kabul edilmesi icap ettiğinin altını çizdi.

geAlman Müdafa Bakanı konuşmasında, ülkenin Nazi geçmişi sebebiyle, orduya ve askeri mevzulara hala şüpheyle bakıldığını söylerken, bunun değişmesi icap ettiğini savundu. 

“Biz Almanların, Nasyonel Sosyalizm döneminde işlediğimiz suçlar sonrasında, Alman ordularının Avrupa’daki imha savaşı sonrasında, askeri olana şüpheyle bakmayı bir erdem haline getirmiş olmamız şaşırtıcı değil” diyen Lambrecht, bunların üstünden ortalama 80 yıl geçtiğini, aradan geçen sürede Almanya’nın ve Bundeswehr’in büyük bir dönüşüm geçirdiğine işaret etti. 

Lambrecht, “Bundeswehr bugün, o dönem ile hiçbir ortak yanı olmayan bir ordu. Almanya, barışçıl amaçları olan, kuvvetli bir halde demokrasiye bağlı bir ülke. Silahlı kuvvetleri toplumun bir parçası. Özgürlükçü demokratik anayasal düzene yeminliler. Şu da oldukca mühim ve her seferinde altı çizilmesi gerekiyor: Bizim silahlı kuvvetlerimizde, koşulsuz itaat değil, vicdani bağlılık geçerlidir” şeklinde konuştu. 

Müdafa Bakanı, Almanya’nın 73 senelik demokrasisi ve 67 senelik demokratik silahlı güçleriyle artık başka bir ülke bulunduğunu ve özgüvenini de tekrardan tesis ettiğini söylerken, günümüzde kuvvetli bir orduya, caydırıcılığa haiz olmanın da asla olmadığı kadar büyük ehemmiyet taşıdığını söyledi.

Konuşmasında çoğunlukla Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısının, jeopolitik açıdan büyük bir dönüm noktası (Zeitenwende) oluşturduğuna vurgu meydana getiren Lambrecht, yaşananlardan mühim dersler çıkarılması icap ettiğini savundu. 

Alman Bakan, “Bizim, çekince anında, hem kendimizi hem ittifakımızı savunabilmemiz için kuvvetli, savaşmaya hazır silahlı kuvvetlerine ihtiyacımız var. Bu, 2022 senesinde artık bir tek kuramsal bir düşünce oyunu değil, bir realite” şeklinde konuştu.  

Lambrecht, yeni tehditlere karşı Alman ordusunun güçlendirilmesi için birçok yeni silahın alınacağını, yeni birliklerin oluşturulacağını söylerken, yeni devrin türlü zorluklar içereceğine işaret etti. 

“Gerçek Zeitenwende kafalarda gerçekleşecek ve çoğumuz en büyük zorluğun da kafalardaki değişimi sağlamak bulunduğunu biliyoruz” diyen Lambrecht, siyasal kültürde değişiklik sağlamanın sancılı bir süreç bulunduğunun bilincinde olduklarının altını çizdi.

Bakan Lambrecht, konuşmasında Almanya’nın Avrupa’nın önder askeri gücü olma hedefini de deklare etti. 

Bundeswehr’in bir tek Almanya’nın güvenliğinin güvence altına alınmasında rol üstlenmediğini, bununla beraber NATO müttefiklerinin güvenliğine de katkı sağladığını özetleyen Lambrecht, Almanya’nın Soğuk Harp döneminde tesis edilen güvenlik mimarisinden en oldukca faydalanan ülke bulunduğunu hatırlattı, “Ve artık bizim, en oldukca askeri katkı elde eden ülke olmamız gerekiyor” dedi. 

“Almanya’nın büyüklüğü, coğrafi konumu, ekonomik gücü, özetlemek gerekirse ağırlığı, bizlere bir liderlik görevi yüklüyor. İstesek de istemesek de… Askeri olarak da bu geçerli” diyen Lambrecht, Alman demokrasisinin istikrarlı, kurumlarının kuvvetli bulunduğunu, siyasal kültürünün de militarist değil barışçıl bulunduğunun altını çizdi. 

Müdafa Bakanı, “Almanya’nın bu görevi oynamaktan korkması için bir niçin de yok, Almanya bunu başarabilir” ifadesini kullandı.

Almanya’nın ilk kez hazırladığı kapsamlı ulusal güvenlik stratejisinde NATO ana omurgayı yapmaya devam edecek. 

Bakan Lambrecht, NATO’nun Almanya’nın güvenliğinin temel taşı olmaya devam edeceğini söylerken, Avrupalılar olarak daha çok rol üstlenerek ittifakı güçlendirmeyi hedeflediklerini kaydetti.

Alman bakan, AB’nin müdafa yetkinliğinin güçlendirilmesi hedefine de vurgu yapmış oldu, bu alanda zamanı adımların atıldığını söylemiş oldu, Avrupalıların savunmaya daha çok yatırım yapmasının, ABD’nin üstündeki yükü hafifleteceğini söyledi. 

Son dönemde ABD’nin dikkatlerini Hint-Pasifik bölgesine çevirdiğine de işaret eden Lambrecht, şu değerlendirmeyi yapmış oldu:

“ABD gelecekte Avrupa’nın güvenliğini muhtemelen aynı seviyede güvence edemeyecek. Bunun ne anlama geldiği oldukca açık. Biz Avrupalılar, en başta da biz Almanlar, başka güçler bizlere saldırmayı akıllarına dahi getirmeyecekleri şekilde, askeri güç gösterebilmek için, daha çok adım atmalıyız.”

Lambrecht, ulusal güvenlik stratejisi hakkında konuşmasında, ABD’yi Almanya’nın en mühim müttefiki olarak nitelendirirken, Trump döneminde yaşanmış olan kargaşa ve bunalımları hatırlattı. 

ABD iç siyasetinde yaşanmış olan gelişimleri yakında izlediklerinin altını çizen Lambrecht, şunları söylemiş oldu:

 “ABD’de yaşanmış olan siyasal ve toplumsal kutuplaşmayı izliyoruz. ABD iç siyaseti, bizim güvenliğimiz için oldukca büyük ehemmiyet taşımakta. Donald Trump’ın başkanlığı, ABD’nin güvenlik garantilerine bağımlılığımız bir kez daha gözler önüne serdi, bu bağımlılıkla ilgili sual işaretlerini de gündeme taşıdı… Avrupa’nın koruyucu gücü olan ABD’nin yerinin doldurulamayacağının bilincindeyiz. Fakat biz, bununla beraber Avrupalılar olarak gücümüzü ve yetkinliklerimizi geliştirmek zorunda olduğumuzu da biliyoruz.”

geAlmanya’nın yeni güvenlik stratejisinin bir öteki ayağını da nükleer caydırıcılık oluşturuyor. 

Alman Müdafa Bakanı Lambrecht, yakın bir gelecekte ABD’nin nükleer caydırıcılığına bir alternatif bulunmadığını söylerken, “Biz Avrupalılar için bu caydırıcılık ne olursa olsun muhafaza edilmeli” dedi. 

Bakan, NATO’da bu mevzuda ABD ile lüzumlu çalışmaların yürütülmesi icap ettiğini vurgularken, Almanya olarak da gereksinim duyulan katkıyı sunmaya hazır olduklarını söylemiş oldu, buna örnek olarak da hükümetin F-35 cenk uçaklarını satın alma kararını gösterdi.

Almanya yeni güvenlik stratejiyle müdafa alanında üstün dereceli harcama halletmeye hazırlanırken, ülkede yüksek enflasyon, enerji fiyatlarındaki büyük artış, büyük tepkilere ve gösterilere yol açıyor. 

Müdafa Bakanı Lambrecht, karşı karşıya bulundukları zorlukların bilincinde olduklarını, önceliklendirmenin ne şekilde yapılması gerektiği mevzusunda Alman Hükümeti tarafınca lüzumlu değerlendirmelerin yapılmakta olunduğunu söylemiş oldu. 

“Şunu net bir halde söylemek isterim. Askeri güvenlik, tadı, pahalı oyuncaklarla oynanan bir oyun değildir” diyen Lambrecht, askeri güvenliğin devletin temel görevleri içinde yer aldığını, bundan feragat edilemeyeceğini, lüzumlu yatırımların yapılmasının mecburi bulunduğunu savundu.