DEM Grup Başkan Yardımcısı Sezai Temelli, Meclis’te basın toplantısı düzenledi.
TBMM’nin 2024 yılında yürüttüğü yasama çalışmalarını değerlendiren Temelli, şöyle konuştu: “Bir yıl geriye dönüp baktığımızda ‘Meclis ne yaptı?’ sorusunun cevabını görüyoruz. gerçekte Meclis için hiçbir şey yapmamıştır. Bu şiddet ve savaş zihniyetini iktidar için, sermaye için üretmek için elinden geleni yapmıştır ama ne işçiler ne de emekliler için hiçbir şey yapmamıştır. ülke” dedi.
“SARAYDA HAZIRLANIYOR, GENEL KURULDA ONAYLANIYOR”
Temelli sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu hafta kamu çalışanlarına ilişkin yasa tasarısı gelecek. Bu yasa tasarısı da bir yıldır yaşadıklarımızın tekrarı olacak. Hiçbir sorunu çözecek yasa tasarısı değil. Torba yasa mantığıyla hazırlanmış bir yasa tasarısı. Kanun teklifleri ve Meclis çalışmaları, sanki noterlik gibi çalışıyor, Saray’da hazırlanan kanun tekliflerini alıyoruz ve burada oy çokluğuyla kanun teklifleri onaylanıyor, hem Meclis’in çalışmalarında uygulanıyor hem de Meclis’in çalışmalarına devam ediliyor. Komisyon ve çalışma Genel Kurul’un.
En çok merak edilen konulardan biri de muhtıra meselesi. 1950’den bu yana 80 protokol yayımlandı. Halen barış politikası üretmek yerine militarist zihniyetle yasa tasarıları üreten bir Meclis var. Ne ülkede beklenen barış geliyor, ne de bugün Ortadoğu’nun belki de en temel sorunlarından biri olan barış ve diyalog sürecinin önü açılıyor. O halde bu Parlamentonun öncelikle bir önergeyle kendisini Parlamento olmaktan kurtarması gerekiyor.”
‘ETKİ AJANSI’ TEKLİFİ
Cumhur İttifakı’nın hazırladığı ve daha sonra rafa kaldırılan ‘nüfuz amaçlı casusluk’ teklifiyle ilgili konuşan Temelli, şunları söyledi: “Bir diğer önemli konu da nüfuz amaçlı casusluktu. Şimdilik reddettik ama tamamen terk edilmiş değil. 2025’e ertelendi ve yeniden önümüze çıkacak. Casusluk dediğimiz konu, muhalefeti topyekun susturmaktır.” Bir başka araç: Burada muhalefet üstü kapalı olarak sadece siyasi muhalefeti değil, gazeteciler, yazarlar, araştırmacılar ve herhangi bir şekilde fikrini dile getirenler de dahil olmak üzere toplumsal muhalefetin birçok kesimini susturmayı amaçlıyor. “Bu, beyanlarını ifşa eden kişileri ajan olarak değerlendirmeyi amaçlayan bir çalışmaydı. Muhalefet hep birlikte direndi ama yeniden karşımıza çıkma ihtimalleri yüksek” dedi.
“Meclis üzerine düşeni yapmalı”
TİP Milletvekili Can Atalay’ın devam eden tutukluluğuna değinen Temelli, şunları söyledi: “Artık hukuksuzlukla değil, hukukun üstünlüğü anlayışıyla ilerlemek gerekiyor. Hukuk devletinin oluşabileceği en önemli yer Meclis’tir Meclis’in ihtiyacı var. Müzakereye, barışa ve demokrasiye açık bir zihne sahip olun.” Can Atalay’ın görev süresi azaltılmamalı, göreve iade edilmeli. Kürtçeye saygı duymalı, mikrofonu kapatmamalı. Bugün Türk halkının barış arzusu bu kadar artmışsa İmralı’nın kapılarında olması gerekir. “Eğer herkes açılış arifesini bu umutla bekliyorsa, Meclis’in de üzerine düşeni yapması gerektiğini söylüyorum” dedi.
“BİZDEN HENÜZ RESMİ BİR DÖNÜŞ YOK”
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Temelli, “DEM partisinin İmralı ziyaretiyle ilgili bir gelişme oldu mu?” sorusuna şu yanıtı verdi:
”Geldi ama henüz resmi bir yanıt yok. Bunu daha önce de belirtmiştik. Herhangi bir geri bildirim aldığımız takdirde bunu hem basınla hem de kamuoyuyla paylaşacağız. Henüz dönüş yok. Doğal olarak çeşitli yorum ve açıklamalar yapılıyor, MHP Genel Başkanı da bu konuda açıklamalar yapıyor, beklentilerini dile getiriyor. Ancak henüz resmi bir dönüş olmadı.”